31 Aralık 2016 Cumartesi

Yeni Yıl Yazısı

Sevgili arkadaşlar !
Evetttt geldik 2016 defterini kapatmaya..İyi güzel , mutluluklu hüzünlü , kahkahalı ağlamaklı pişmanlıkların , cesaretin olduğu bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Unirehberlik Twitter hesabını siz öğrencilere ulaşmak için , sorunlarımızı sorularınızı dinleyip bir yol , yön bulmak için , daha pozitif öğrenciler olsun diye açmıştım.Hani size hep Hadi okuyun Yeni Yazı var , yorumlarınızı bekliyorum falan diye çokkk yazıyorum ya , o yazdıklarım benim 4.5 yıllık birikimlerim.Çıkardığım dersler ,umutsuzluklarım ve umutlarım...Bir engelle karşılaştığımızda onu geçmek yerine daha da geri gidiyoruz ya ben de lise ve üniversite öğrencileri için hazırladığım çalışmalarımda öyleydim.Çok fazla engel çıktı karşıma ve hep bıraktım sonra devam ederim dedim ama keşke bırakmasaymışım diyorum şimdi.Çünkü sizin gibi değerli öğrencilerle tanıştım ve daha önceden başlasaydım çok daha fazla kişi olurduk ama olsun artık o da 2017'ye kısmetmiş :)
Unirehberlik - Twitterda o kadar değerli arkadaşlarla tanıştım ve onlar da bana ve yazdıklarıma o kadar çok değer verdikler ki buradan onlara çok çok teşekkür ederim tekrardan :) 900 KİŞİ OLDUK ARTIK.Kimileri takipçilerini artırmak için takip ediyor kimileri de işte onlar en önemliler yazdıklarımı takip etmek için , bir şeyler öğrenmek için takip ediyorlar.Her defasında diyorum mesaj atın mesaj atın mesaj atın konuşalım diye.Atanlarla sohbetimizi ediyoruz ve birbirimizi daha iyi anlamaya başlıyoruz.Bu benim için çokkk önemli bir ayrıntı.O yüzden şimdi bu satırları her kim okuyorsa Twitterdan mesaj atsın :) Ders haricinde dahi olabilir yeter ki bir etkileşim olsun birbirimizi tanıyalım ve birbirimize destek olalım.
 Ben 2016'da yaptıklarım ve yapamadıklarım için pişman oldum , bu sefer çok boşverdim ve her şeyi akışına bıraktım.Ama öyle yapmamak gerekiyormuş , en azından bir yerlerden tutmak gerekiyormuş.Kendim ettim kendim buldum bu noktada ama olsun diyorum yine ders çıkarttım ve gelecekte bunları yapmayacağım diyorum.O yüzden siz de çok çok pişmanlık duyduğunuz şeyler yaptıysanız bırakın onları , yüzleşin onlarla ve artık geride bıraktığınızı söyleyin onlara.Kendinizi sıkmayı bırakın ve yeni şeylere odaklanın.Bu sene bambaşka şeyler yapmaya , korkularınızı yenmeye , kendinizi geliştirmeye , insanlara değer vermeye , kendinizi eskisinden çok daha fazla önemsemeye bakın.Unutmayın ki siz çok değerlisiniz ve siz kendinizi sevdiğinizde ve değerli hissettiğinizde karşınızdaki insanlar da size öyle yaklaşır.
Okulda , sınavda , aile içinde , sevgilinizle , dostlarınızla aranızda kötü ne yaşadıysanız artık geride kaldılar.Şimdi açılmamış bir 365 gün var.Bu günleri en iyi şekilde dolduralım.Daha çok umutlu olalım , daha çok şükredelim ve hem kendimiz hem de ülkemiz adına dua edelim.
Her şey gönlünüzce olsun..
Sevgiler
Gizem

23 Aralık 2016 Cuma

Yine bir sunum anısı...

Hepinize tekrardan merhaba arkadaşlar.Aslında bu senenin son blog yazısını yayınlamıştım amaaaa yaklaşık yarım saat önce yaşadığım bir şeyi sizinle paylaşmak istiyorum.Şahsen ben biraz ya sabır demeye başladım J
Şimdi şöyle , İşletme dersimiz için sunum hazırlamıştık.Grup arkadaşlarım da benden 3-4 yaş küçükler.Neyse biz sunumu yaptık , hocamız bize grup arkadaşlarımızı değerlendirmemiz için kağıtlar verdi onlar da tamamdı.Aynı zamanda biz bunları yaparken diğer arkadaşlarımız da sunumlarını yapıyorlardı.Sonra yanımda oturan grup arkadaşım kız bana dedi ki , Gizem hadi sen de ver.Dedim ki şimdi vermeyeyim ders arasında vereyim.Çünkü bir âdap vardır , bir saygı vardır.Birincisi diğer arkadaşlarımız sunumlarını yapıyorlardı ikincisi de öğretmen onları dinlerken ben nasıl araya girip  “hocam bir saniye kağıtları vereyim ama bir de soru sormak istiyorum “ diyeyim ? Ayrıca bir atarlar bir tavırlar... Benim beşinci yılım bu okulda beşinci… Ben saygıyı , hoşgörüyü , davranış şekillerini çok iyi öğrendim.Ama saflığım ve telaşlı tavrım beni çok mu çok aptal gibi gösteriyor da bazı insanlar beni saf zannediyor , beni küçük görüyorlar ?...Cidden üzüldüm çünkü böyle davranışların bittiğini sanıyordum ama yanılmışım.Her zaman karşımıza bizim enerjimizi düşürecek ve bize tavırlarda bulunacak insanlar çıkacak..Sıcak sıcağına yazmak istedim , sizinle paylaşmak istedim… J Ama tabii ki de kafamıza çok fazla şey takmıyoruz ve ilerlememize gelişmemize hayata bakış açımıza bakıyoruz !

Sevgiler


Gizem  

16 Aralık 2016 Cuma

Hi guys ! This is last blog topic !

Hi guys ! Today  ı m writing the last blog and ı m very excited because ı met you via this Twitter account and blog page.I wrote everthing which ı had ideas.I know ı m not  professional but ı really like what ı have experiments.
Anyways today's subject is , never give up.You can have ideas , dreams , targets etc. and when you talk about them , somebody can discourage you.I recommend that listen them but don't change your thinking bacause of them.Never let that they limit your life.Sometimes people say about your ideas ' it is nothing , it s very small and easy' PLEASE DON'T WORRY.Just think about how you can improve them.I have been trying since 2012 and today ı reach you.It wasn't easy and ı faced many problems but ı didn't give up and today ı m here , ı m with you.
Yes ı wanted to write in English and ı know my English is not well although ı m a International Trade student.If you read my other writing you must have idea about myself and know what ı did come to here.
Evet arkadaşlar bugün bir değişiklik olsun istedim ve çat pat İngilizcemle böyle kısa yazı yazmak istedim.Bu yazı  bu senenin son blog yazısı.O yüzden hatırlatıcı olsun diye şunları yazmak istiyorum.Düşündüğünüz , planladığınız , yapmak istedikleriniz ve hayalleriniz her ne ise lütfen ama lütfen yapın onları.Başkalarının umudunuzu kırmalarına izin vermeyin.Yapmak istediklerinizi başkalarına söylediğinizde illa ki biri çıkıp diyecek ki , bu olmamış, bu fikir para getirmez , bu işe yaramayabilir vs vs vs umudunuzu kırıcı şeyler diyebilirler işte o zaman eskisinden daha çok kendinizden emin olun ve eksiklerinizi düşünüp kendinizi yenileyin kendinizi ve düşündüklerinizi geliştirin.Bilmem kaç yüz kişiyiz ama çoğunluğu öylesine takip edenler , takipçi sayıları artsın yeter ki diye düşünüyorlar dimi :) Bunca zaman yazılarımı okuyan arkadaşlarıma , mesaj atanlara çok ama çok teşekkür ediyorum çünkü asıl yardımlaşma , asıl beklenen değer ve samimiyet bu.Ben bunları bekledim.Benim tek yapmak istediğim sizlere ulaşmak , üniversite ve lise tecrübelerimi paylaşıp sizin de o hataları yapmamanızı bir nebze de olsa sağlamak ve daha pozitif öğrenci olmanızı sağlamayı istemekti.Bunu da başardığımı düşünüyorum.O yüzden de İstanbul'da olan arkadaşlarla cidden tanışmak ve onların da hikayelerini dinlemeyi çok istiyorum.Siz beni çok dinlediniz şimdi sıra bende ! Bu senenin son yazısında diyeceğim şudur ki , geçmişe takılı kalmayın ve her gün kendinizi ve düşüncelerinizi nasıl geliştirebilirsiniz onları düşünün. Hayallerinizi çok fazla kişiye anlatmayın ve kötü eleştiriler aldığınızda üzülmek yerine kararlılığınızı konuşturun.

Sevgiler
Gizem

13 Aralık 2016 Salı

Ertelemek ? Bir daha ASLA !

Merhabalarrrrr !

 Yazıya nasıl başlasam nasıl başlasam diye düşünüp durdum ama direkt konuya atlıyorum.Bir şeye başlamak için , yenilenmek için , spora başlamak için , ders çalışmak için , yabancı dil öğrenmek için şunu bunu yapmak için neden illa hafta sonunu ya da Pazartesi'yi bekliyoruz ben hâla bunu anlamaya çalışıyorum.Abartmıyorum , okullar açıldığından beri her Cumartesi ve Pazartesi spora ve sağlıklı beslenmeye başlıyorum geri dönüşü yok diyorum sonra Pazartesi akşamı gelsin karbonhidratlar , yağlar moduna geçiyorum.Neden neden neden kendime hakim olamıyorum ? Benim sorumun cevabı çok kolay çünkü sabahın beş buçuğunda uyanıp akşamın dokuzunda eve geliyorum eee hâliyle gücüm kalmıyor , hafta sonu kendime verdiğim sözlerin yerinde rüzgarlar esiyor.Yok yani yok bir tanesi bile kalmıyor.Sonra bir de ders çalışma mevzusu var.Ben yıllardır Ekonomi ve Muhasebe okuyorum ve evet bu konularda az çok fikir sahibi olayım ama dimi ? Ama ben durumu fazlaca abartarak yaparım ben ya diyerek sınava çalışmamı sona bıraktığım için Kafamı hangi duvarlara vurayım  , duvar getirin bana demeye başladım.Ertelemenin kötü olduğunu bildiğimiz hâlde , sonra yaparım dedikten sonra o sonranın bir türlü gelmemesi ya da geç gelmesinden dolayı sonucun başarısız olmasına neden olduğunu bildiğimiz hâlde neden ama neden erteliyoruz sonraya bırakıyoruz.Bunu düşünecek uzun bir minibüs , otobüs ve vapur yolculuğum sonucunda karar verdim artık zamanımı çok daha iyi hatta baya baya iyi kullanmaya başlayacağım.Bunu da sizinle paylaşıyorum hem hepimize bir motivasyon olur hem de yine cayarsam beni dürtün beni cimcikleyin bana ertelemenin pişmanlık olduğunu hatırlatın. Şaka bir yana ertelemenin bu kadar kötü sonuçlar vereceğini hiç bu kadar düşünmemiştim.Ertelediğim zamanlar geri gelmeyecek ve KEŞKE kelimesi de bana acıdan ve sinir stresten başka bir şey kazandırmayacak.O yüzden yeter artıkınnn.Artık silkelenme vaktidir , artık zamanı iyi kullanma vaktidir , artık seni sen yapan şeyleri bulmanın keşfetmenin vaktidir , artık istediklerini yapman için fırsatlara kapı aralamanın vaktidir , artık saçmalıkları bir kenara itip sana iyi gelecekleri yapmanın vaktidir.Hemen , şimdiye kadar ne kadar sağlıksız şeyler yediysen onlarla konuş ve artık onları yemeyeceğini , sana zarar verdiklerini söyle kendine de ne kadar değerli olduğunu söyle.Kendine spora başlayacağına dair söz ver , ama bak ne diyorum kendine.Ders mi çalışman gerekiyor gece çok mu geç oldu olsun en azından iki sayfa bile çalışsan kârdır.
Konudan konuya atlamanın sırası geldi diye düşünüyorum.Tamam çok da uzaklaşmıyoruz konudan sadece şunu yazmak istiyorum.Başarmak istiyorsanız fedakarlıklarda bulunacaksınız.Bazı şeylerden vazgeçeceksiniz mesele uykunuzdan , mesela hafta sonları gezmelerinizden , mesela kıyafete harcadığınız paralardan , mesela mesela mesela.Emek harcanmadan sınavı kazanabilir miyiz sizce ? Valla ben bunun imkansız olduğunu kendi yaşadığımdan gördüm.Bir ilk yapıp fedakarlık yapmayayım dedim , hepsini bir arada yaparım dedim ama öyle olmuyormuş zaman yetmiyormuş o yüzden hangi şey sizin için önemliyse onu seçiyorsunuz ve diğerlerini azaltıyorsunuz , bekletiyorsunuz ya da vazgeçiyorsunuz.Ve başarmanın çok da kolay olmadığını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.Mesela Unirehberlik , ben size ulaşmak için , bu yazdıklarımı okumanızı sağlamak için o kadar çok bekledim ve o kadar çaba saf ettim ki.Ben yazmaya 2012 yılında başladım ve şimdi son bir-iki yıldır belki de en etkili şekilde yazdıklarımı paylaşıyorum sizler de okuyorsunuz.Yazılarımı okuyanlara ve güvenle , samimiyetle geri bildirimlerde bulunan arkadaşlarıma çokkkkkk ama çokkkk teşekkür ediyorum.Çünkü ben burada aslında sizler için uğraşıyorum yani aslında aklımdakiler tam olsaydı çok daha iyi olurdu ama olsun ben sizin için yazıyorum bunları.Çünkü görüyorum , ben 2012'de liseden mezun oldum ve bazı öğrenci tipleri mi desem türleri mi desem ne desem doğru kelimeyi bulamadım ama ben nasıl bıraktıysam okulu , yıllar geçse de öğrenciler değişse de o akıllardaki olumsuz algılar yüzünden öğrenciler yine aynı duygularla okuyorlar ve sonucunda da sizce bırakın ülkeyi kendilerine yeterli olabiliyorlar mı ? Ben burada sadece size kendinizin ne kadar değerli olduğunu göstermeyi ve yaşadıklarımdan yola çıkarak aldığım dersleri sizlerle paylaşarak fikir alışverişi yardımlaşma gibi bir şey yapıyorum...

Kısacası bu akşamki yazınınEr özeti artık yapmak istediklerimizi , çalışmalarımızı , işlerimizi , derslerimizi , ödevlerimizi artık ne varsa onları ertelemiyoruz.Dün geçmişte kaldı , dünü düşünerek hiçbir şeyi değiştiremezsiniz aksine geçmişteki tembelliklerinizi düşünerek daha strese girebilirsiniz.Dünün tembelliklerini , ertelemelerini düşünerek bugünün güzelliklerini görmezden gelmeyin , bugünün verimli saatlerini geçmişte yapmış olduğunuz hataları düşünerek geçirmeyin. , yeniliklere yer açarak geçirin.

Yazıyı beğendiyseniz Twitter'da son yazdığım Profile de sabit olan yazımı beğenebilir ya da yorum yazabilirsiniz , yeter ki okuduğunuzu anlayayım ve size daha çok yardımcı olabileyim.
Sevgiler
Gizem

11 Aralık 2016 Pazar

Sevgili kız arkadaşlarım !

Sevgili kız arkadaşlarım !
Bu yazıyı sadece bize hitap etmek istiyorum.Geçenlerde hem derste bu konuya denk geldiğimiz için hem de konferanslardan oradan buradan tanıştığım insanların çoğunun erkek olmasından dolayı şu düşünce aklımda çok dolaşır oldu ; Bayan çalışan sayımız çok az.
Bunu  şöyle bir geri bir ileri giderek düşünmeye başladım.İlkokul ortaokul lise yıllarımızı hatırlayalım , en baba genelleme vardır kızlar erkeklerden daha çalışkan , kızlar ödevlerini erkeklerden daha iyi ve zamanında yapıyor.Eğitim yıllarımızda böyle olan bizler iş hayatında neden geri plana itiliyoruz ve sadece erkekler o konu her neyse onlar daha iyi yapacaklarmış gibi düşünülüyor ? Neden engelleniyoruz ? Neden başaramazlar ,yapamazlar deniliyor ? Bir diğer şey de şu ; bu erkekleri de kadınlar doğuruyor , onları büyütüyorlar , en zor zamanlarında yanlarında oluyorlar , destek çıkıyorlar , yemeklerini yapıp arkalarını topluyorlar ama iş hayatına gelince ben senden daha güçlüyüm mü oluyor ? Olmasın lütfen !
Sevgili kız arkadaşlarım , biz bu kadar çırpınıp çabalarken atamayız bir kenara çekilemeyiz.Çok daha fazla çalışıp kadınların çalışma hayatındaki yüzdeyi artırmalıyız.Kendimize güvenmeliyiz ! Biz ki yemek yapıyoruz , ev bakıyoruz , çocuklarla ilgileniyoruz , o marketten bu markete poşet poşet ağırlıklar taşıyoruz , bu kadar da okuyoruz okul bitti mi mesleğinizi yapmamazlık etmeyin ! Hatta mezun olduktan sonra kendinizi daha da geliştirin.Kendi ekonomik gücünüzü her zaman elinizde tutun.Karamsar olmayın.Geçmişi değil ileriyi düşünün.Anaç duygularımız ön planda olduğu için daha bir feminen davranabiliriz ama bu işleri daha da önemsememizi sağlamıyor mu aslında ? Daha çok umursamıyor muyuz ? Hadi gösterelim gücümüzü !

Sevgiler
G