Ödev , 4 harf tek kelime
olmasına rağmen biz öğrenciler için çok büyük bir şey olarak algılanıyor. Ödev
denilince hep bir can sıkıntısı , bıkkınlık hissi oluşuyor. Bu düşünce ilkokuldan
üniversiteye kadar da sürüyor.Peki ödeve karşı neden böyleyiz ? Bu kelimeye
karşı olumsuz bir algı oluşmuş.Ama şahsi
görüşlerimi sizinle paylaşmak isterim.
Ödevin öğrenciler tarafından benimsenmesi için ilk olarak
kendilerini tanımaları , hayat amaçlarını bilmeleri , hayallerini düşünüp,
olayları doğru tartmaları gerekiyor. “Ben
ne yapıyorum ? , Ne istiyorum ? “ gibi soruları kendilerine sormaları
gerekiyor.Amacını doğru belirleyen bir birey sorumluluklarını da
bilir.Sorumluluklarını bilen öğrenci de ödevi ödev olarak değil , hayatı olarak
görür.Günü kurtarmak için kopyala yapıştır bir ödev yapmaz , elinden gelenin en
iyisini yapmaya çalışır , son güne bırakmaz.
Ödev, zorunlu gibi
görünen ama sevgi ile yapılan bir şeydir.(Benim açımdan)
Asıl hatayı , ödevi zorunlu olarak görüp düşüncelerimizi ona
göre şekillendirerek yapıyoruz.Ama bu noktada bilinçlendirilmek de önemli.Şuan
kaç milyon öğrenci ödevi zorunlu olarak görüyor ve ezbere, isteksizce yapıyorlardır ve bunun sonucunun hayatlarını nasıl etkileyeceğini tam olarak bilemiyorlardır.Çünkü
ödeve ve derslere değil , okula gelip arkadaşlarıyla vakit geçirmeye
odaklanıyorlar.Halbuki , ödevlerini severek ve isteyerek yapsalar , bunun
sosyal medyadan ya da dizilerden daha önemli olduğunu anlasalar çok daha iyi
olmaz mı ? Bu bilinçlendirilme çok önemli.Çünkü çocuğa doğru ya da yanlış olanı öğretmekten ziyade , yapmadıkları için kızıyoruz.Peki bu çocuk niye yapmıyor ? Daha erken yaşlarda o öğrenci ile sevgi dolu , akıl vermekten ziyade tavsiye niteliğinde bir sohbet edilebilse o çocuk daha mutlu bir öğrenci olabilir.
Bir ödev , başarı merdiveninde bir adım daha atmaktır.O merdiven de
kolayca çıkılmıyor. Azim , öz güven , hayaller ve daha fazlası şart.Bunlar için
de sorumlulukların yerine getirilmeleri gerek ama zorunlu olarak değil ,
severek ve isteyerek.Zaten hayal gücünüzü kullandınız mı ödev ödevlikten çıkar
, bundan emin olun.Çünkü bizim sistemimizde hayal etmek yoktur ama ödevler
vardır.Öğrenci okul , ders , ödev , sınav dörtlüsünü her gün gördüğü ve zorunlu
olarak hissettiği için bıkar ve hayal etmeyi bile unutur.Unuttururlar.O yüzden
siz siz olun , hayal kurun , onlardan vazgeçmeyin ve oluncaya kadar ilerlemeye
, çalışmaya gayret edin.
Bir de öğrencilerin aklında
olan diğer konu => Bu öğrendiklerimiz hayatımızda ne işe yarayacak ?
Açıkçası bunun cevabını ben de tam olarak bilmiyorum.Bizleri
elemek için gerekli olan bir sistem olarak düşünüyorum.Ama derslerde
öğrendiklerimiz illaki hayatta karşımıza çıkıyor.Anne ve babalarınıza
sorabilirsiniz.En basitinden ; anneniz yemek yaparken ne kadar malzeme
koyacağını bilir , sıcaklık soğukluk
derecesini iyi hesaplar.Babanız maddi durumunuzu hesaplarken matematik kullanır.Şemalar çizilir bir bakmışsınız geometriye bile girmişsiniz. Diğer
dersler de aynı şekilde.Mesela yabancı dili siz ezber yaparsanız yandınız.Çünkü
çalışma hayatınızdaki en büyük gerekliliklerden biri ve birden fazla istiyorlar.
Uzun lafın kısası , bu hayatta iyi yerlere gelmek
istiyorsanız ipleri daha erken iken elinize alacaksınız ve çalışacaksınız.Yok
efendim torpil yapıyorlar , yok bizim ülkede bir şey olmaz demeyin.Öğrenci
arkadaşlarımız her şeye rağmen pozitif olsunlar ve bu önemli yıllarını oturarak
, tembellik yaparak geçirmesinler.
Sevgilerimle
Bol Bol Sevgi İle