26 Mart 2015 Perşembe

Bahar gelmiş hoş gelmiş.

Evettt.. Mart'ın sonralarına Nisan'ın ilklerine doğru yaklaşırken nihayet Bahar geldi diyebiliriz..Aslında her mevsimin bir güzelliği var ama en çok yazı seviyoruz sanırım.Yani çevremdeki insanlar yazı çok seviyorlar ama kıştan da korkmamak lazım.(Hasta olmak haricinde) 
Yaz ya da Bahar .. Bu mevsimlerde daha çok yenilenme,kendimizi geliştirme,arınma isteklerimiz oluyor.Hem güzel havanın verdiği bir enerji hem de artık mevcut olanlardan sıkılıp yeni şeylere yer açma duygusuna kapılıyoruz.İnsanın kendini motive etmesi,yeniliklere açık olması güzel şey tabii.Çünkü her şey beyinde ,insanın iç dünyasında bitiyor.
Madem bahar geldi , hoş geldi , o zaman kendimize daha çok zaman ayıralım.Hatta detoks ile başlayalım.
-Beyin detoksu: Geçmişte ne olduysa , neler yaşandıysa onları öncelikle bir kabul edelim."Evet onlar yaşandı ve kabul ediyorum.Bunların üstesinden gelebilirim ve düşünmeden yaşayabilirim" demeli insan.Siz kabul ettiğinizde beyniniz de kabul ediyor ve sizin isteklerine göre hareket ediyor.Aslında unutmak istediğiniz şeyleri bir mühdet düşünmediğinizde beyniniz onu otomatikman siliyor.Yani ben mesela , sevmediğim kişilerin isimlerini ve nasıl konuşmamızı bitirdiğimizi ne kadar düşünsem de hatırlayamıyorum.. 
Gelelim diğer bir konuya.Olumsuz düşünceleri aklımızdan çıkarmak.! "Ben yapamam,başaramam,çok sıkılıyorum,yanımda kimse yok,bak onlar ne güzel eğleniyor," vs. diyerek kendi kendinizi yersiniz. Daha denemeden, nasıl bileceksiniz yapamayacağınızı ? Zoru görünce kaçan insanlarız.En azından birçoğumuz öyle.Zor ise başaramayız diyoruz.Önceleri yaşadığımız olayları düşünerek.Ama bu ile önceden yaşadığımız aynı değil.İlk olarak zaman farkı var.Belki yapılacak iş farklı belki karşımızdaki insanlar... Aynı şeyi farklı zamanlarda yaptığımızda farklı sonuçlar alabiliriz,tecrübelerimiz artıyor.O yüzden yapamam değil , elimden gelenin en iyisini yapacağım demeliyiz.
-Beyin detoksunu şurada bir köşede bırakıp çevremizdeki insanlardan ve eşyalardan arınalım.Eskimiş eşyalar,gereksiz hırdavatlar artık bi çöpe gitmeli.Daha sonra insanlar...Ne dersek diyelim karşımızdaki kişiler bize kötü söz söyledikleri zaman kafamıza çok takıyoruz.Ben de çok düşünen ve kafama takan bir insanım.Fakat insan hayatının ne kadar önemli olduğuna dair olaylar yaşayınca , kimsenin ne dediğine çok takılmıyor.Yani ben öyle yapıyorum.İki kez kanser belirtisi hissettiğimden beri karşımdaki insan ne derse desin sinirimi kontrol edebiliyorum ve hiç düşünmeden o kişiyi hayatımdan çıkarabiliyorum.
Neyse en en en önemli noktalardan biri de anı yaşamak.İstediğimizi yapmak.Hayallerimizi gerçekleştirmek.Dakikaları , saniyeleri düşünmeden , yetişememe korkusu olmadan yaşamak.
İşte baharın ve yazın en çok sevdiğim noktası bu.Okula ya da staja giderken güle eğlene gidiyorum.Hava mükemmel,tak kulaklığı kulağına azıcık sen mırıldan sonra mutluca yürü.Ben genelde bunu Bağdat Caddesinde yürürken yapıyorum ve arada kendime gülüyorum,ağaçlara kuşlara bakıyorum,havayı içime çekiyorum.Güldüğümde kimse bana "Neden gülüyorsun ?" diye sormuyor.Bu dünyada bu kadar çok kısıtlanırken özgürce yürümek en sevdiğim şey !
Ama dakikalara , yetişememe korkusuna geldiğimizde ben de sinir olmuyor değilim.Çünkü onları düşünürken , zamanın keyfini yaşayamıyoruz,çevremizdekilerden haberdar olamıyoruz.Odak noktamız gideceğimiz okul,toplantımız, işimiz oluyor.Ben okula her gidişimde yeni yerler, mekanlar keşfediyorum.Evet kendime de şaşırıyorum bazen..
Ve son olarak , ertelemeyelim artık.
Açalım camımızı , perdelerimizi havayı içimize çekelim.Evimizi havalandıralım.Hem ev pozitif enerji ile doluyor hem de bizim içimiz.,
Bugün yazdıklarım benim düşüncelerimdi ve doğruluk payı kendimce vardı.Siz örneklerinizi daha çok çoğaltabilirsiniz.
Bahar geldi , hoş geldi.Hava muhteşem ötesi.Somurtmayı,stresi,kötü düşünceleri ve diğer olumsuz şeyleri bir sandığa kapatıp denize atalım.Gitsin bizden uzak dursun hepsi.

Evet sizin için güzel bir şarkı da ekledim.Mutlu hafta sonları !